7 Nisan 2014 Pazartesi

MARS'TAKİ HAYAT!!!


ABD Havacılık ve Uzay Dairesi NASA, Mars'ta geçmişte mikroskobik yaşam olup olmadığını araştıracak.Yeni misyonun tarihi 2020 olarak açıklandı. Bilim danışma grubu tarafından yapılan açıklamada, toplanacak örneklerin Dünya'ya getirilerek inceleneceği bildirildi. NASA'nın araştırma robotu “Curiosity”'yi takip edecek misyonun 1,5 milyar dolara mal olması bekleniyor. Bu tutara fırlatma işlemleri dâhil değil. NASA'nın yedi ay önce Kızıl Gezegen'e gönderilen keşif aracı “Curiosity” önemli bulgulara ulaşmıştı. NASA'dan yapılan açıklamada, robotun sondaj sırasında açığa çıkardığı kayaç tozunda gezegende geçmişte mikroskobik bir yaşam olabileceğine işaret eden bazı mineraller bulunduğu belirtilmişti. NASA'nın açıklamasında, ‘kayaç tozu analizinin, Kızıl Gezegen'de bir zamanlar hayat olabileceği ihtimalini ortaya koyduğu' ifade edildi. Uzay'ın derinliklerinde nadir keşif
Avrupa Güney Gözlemevi’nin (ESO) Çok Büyük Teleskop’unu kullanan gökbilimciler, yakınındaki gazı iştahlı bir şekilde atıştıran uzak bir gökada tespit etti. Şili’nin Atacama Çölü’nde kurulu olan Çok Büyük Teleskop (VLT), Uzay’ın derinliklerinde yakaladığı etkileyici görüntülere bir yenisini ekledi.
zay'ın derinliklerinde nadir keşif
Gökbilimciler, Tucana takımyıldızında, uzayın en derin noktalarında yer alan ve olağanüstü bir parlaklığa sahip olan kusarlardan birini, QSO J2246-6015 adlı gökadayı gözlemledi. Kuasarlar, süper kütleli bir karadeliğin enerjisi ile oldukça parlak bir merkeze sahip olan gökadalar olarak tanımlanıyorGAZ YUTMAYA BAYILIYOR
Araştırmada yer alan Fransa’nın Astrofizik ve Gezegen-bilim Araştırma Enstitüsü’nden Nicolas Bouché, “Çok nadir olarak gerçekleşen bu şekilde bir hizalanma eşsiz gözlemler yapmamızı sağladı... ESO’nun Çok Büyük Teleskop’unu kullanarak gökadayı ve onu çevreleyen gazı dikkatle inceleme imkânı bulduk. Bu şekilde önemli bir gökada oluşum problemini çözebileceğimizi düşünüyoruz: Gökadalar nasıl büyür ve yıldız oluşumunu beslerler?” yorumunda bulundu.
Uzay'ın derinliklerinde nadir keşif
Gökada üzerine düşerken görüntülenen gazın hem yıldız oluşumunu hem de gökadanın dönüş hızını arttırdığı bulundu. Yapılan gözlem, şimdiye kadar gökadaların büyümek ve yıldızları oluşturmak için yakınlarındaki maddeleri tüketmeleri gerektiğini öne süren teorinin doğrudan en iyi gözlemsel kanıtlarından biri olarak kabul ediliyor. Araştırmada elde edilen sonuçlar, Science dergisinin 5 Temmuz 2013 tarihli sayısında yayımlanacak.

Uzay'ın derinliklerinde nadir keşif
Gökbilimciler her zaman gökdaların çevrelerindeki maddeleri kendilerine doğru çektiklerinden şüpheleniyorlardı, ancak bu sürecin doğrudan görüntülenmesinin çok zor olduğu kanıtlanmıştı. Bugün, VLT aracılığıyla uzak bir gökada ile ondan daha uzakta bulunan bir kuasarın, çok nadir görülen bir hizalanmasını araştırmak için kullanıldı. Kuasarın ışığı yeryüzüne ulaşmadan önce ön taraftaki gökada maddesini geçerek, gökada etrafındaki gazın detaylarının ortaya çıkarılmasını sağlıyor. Yeni sonuçlar, bir gökadanın beslenme esnasındaki en iyi görüntülerine ulaşılmasını sağladı.



 

 

                GAZ YUTMAYA BAYILIYOR
Araştırmada yer alan Fransa’nın Astrofizik ve Gezegen-bilim Araştırma Enstitüsü’nden Nicolas Bouché, “Çok nadir olarak gerçekleşen bu şekilde bir hizalanma eşsiz gözlemler yapmamızı sağladı... ESO’nun Çok Büyük Teleskop’unu kullanarak gökadayı ve onu çevreleyen gazı dikkatle inceleme imkânı bulduk. Bu şekilde önemli bir gökada oluşum problemini çözebileceğimizi düşünüyoruz: Gökadalar nasıl büyür ve yıldız oluşumunu beslerler?” yorumunda bulundu. Gökadalar yeni yıldızları oluşturdukları sırada gaz rezervlerini hızlı bir şekilde tüketirler, bu nedenle bir şekilde sürekli olarak taze gaz stoklarına ihtiyaç duyarlar. Gökbilimciler gökadaların bu ihtiyaçlarını kütleçekimi ile etrafındaki soğuk gaz koleksiyonlarından sağladıklarından şüpheleniyorlardı. Bu senaryoda, bir gökada gazı içeriye doğru sürüklemekte ve gökada etrafında dolanmasını ve merkeze düşmeden önce dönmesini sağlamaktadır. Bu tür bir yığışmanın gökadalarda önceden gözlendiğine dair bazı kanıtlar olsa da, gazın hareketi ve diğer özellikleri şimdiye kadar tamamen keşfedilemediGökbilimciler, en son araştırmada her ikisi de Şili’nin kuzeyindeki Paranal Gözlemevi’nde bulunan ESO’nun Çok Büyük Teleskopu üzerindeki SINFONI ve UVES olarak bilinen iki aygıtı kullandı. Yeni gözlemler, hem gökadanın kendi etrafında nasıl döndüğünü gösterdi, hem de gökada dışındaki gazın hareketini ve özelliklerini gözler önüne serdi. YAKITIN BİLEŞİĞİ ÇÖZÜLECEK Mİ?
Araştırmanın yardımcı yazarı olan, Avustralya’nın Swinburne Teknoloji Üniversitesi’nden Michael Murphy, “Çevredeki muazzam miktardaki gazın özellikleri tam da soğuk gazın gökada tarafından çekilmesiyle bulmayı beklediğimiz şekildeydi... Gaz beklenen şekilde ve miktarda hareket ediyor ve modellerle mükemmel bir şekilde uyuşan kimyasal kompozisyona sahip. Bir hayvanat bahçesinde beslenme zamanı gelen bir aslan gibi — bu özel gökada doymak bilmez bir iştaha sahip ve biz bu gökadanın kendisini nasıl beslediğini ve nasıl bu kadar çabuk büyüdüğünü keşfettik” ifadesini kullandı. Gökbilimciler evrenin erken dönemlerinde oluşan gökadaların etrafındaki maddelere dair kanıtları bulmuşlardı, ancak bu kez ilk kez bu madde dışarıya doğru değil içeriye doğru hareket halindeydi ve yeni nesil yıldızlara yakıt sağlayan bu gazın kimyasal kompozisyonu belirlenebildi. Bir sonda gibi davranan kuasarın ışığı olmadan çevredeki bu gazın tespit edilmesi mümkün olamazdı. Araştırmanın yazarlarından ABD’nin Californiya Santa Barbara Üniversitesi’nden Crystal Martin, “Gökadaya doğru düşmekte olan gaz boyunca ilerleyen tam yerindeki bir kuasarın orada olmasından dolayı şanslıydık. Yeni nesil olağanüstü büyük teleskoplar bu tür olayları çok farklı yönlerden inceleyerek çok daha bütüncül görüşler sağlayacaktır” diyerek keşiflerinin devam edeceğini belirtti. ESO'ya bağlı olan ALMA teleskobu, Nisan ayında Dolunay kadar büyük bir kozmik alanda 126 gökada tespit etmişti. Mars'ın atmosferinde zengin oksijen vardı
Uzmanlar bundan dört milyar yıl önce Mars'ın atmosferinde zengin oksijen olduğunu ileri sürdü. Mars göktaşları ile Mars yüzeyindeki kaya parçalarının analizlerini karşılaştıran uzmanlar Kızıl Gezegen'de Dünya'dan daha fazla oksijen olduğunu öne sürdü
Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi NASA'nın uzmanları Mars'ın atmosferinde bundan 4 milyar yıl önce zengin oksijen bulunduğunu söyledi. Uzmanlar Dünya atmosferi ile karşılaştırıldığında Kızıl Gezegen'in atmosferindeki oksijen yoğunluğunun daha fazla olduğunu ileri sürdü. Nature dergisinde yayımlanan bir çalışmada NASA'nın gezgin uzay aracı Spirit'in tespit ettiği Gusev Krateri'ndeki kaya parçası ile Dünya'daki Mars göktaşının inceleyen uzmanlar ikisi arasındaki farkı açıkladı. Oxford Üniversitesi'nden Prof. Bernard Wood ve arkadaşlarının kaleme aldığı makalede Gusev Krateri tabanındaki 3.7 milyar yıllık taşın bileşimindeki yüksek nikelin, en üstteki Mars örtüsünün erken oksidasyonunun sonuncu olduğuna karar verildiği ifade edildi. Uzmanlar oksidasyonun örtü içindeki genç materyal derinliğinin az etkilenmiş şekli olduğunu söyledi. Bu materyal son patlama olayları boyunca uzayın içinden çıkarıldı ve sonunda Dünya'ya meteor olarak düştüÇoğu Mars göktaşları 1.4 milyar ila 180 milyon yılları arasında Dünya'ya düştü ve Mars'ın yüzeyindeki parçalardan çok daha genç Bilim insanları bu göktaşlarını kullanarak Mars'ın nasıl evrimleştiğini anlamaya çalışıyor. Wood'a göre yüzey taşları göktaşlarından beş kat daha fazla nikel içeriyor. Bu da bir zamanlar Mars'ta çok fazla oksijen olduğuna işaret ediyor. Mars keşif aracı Curiosity, Mars'ı giderek daha yakından inceliyorNASA aynı zamanda Mars'tan yeni renk görüntüleri de tespit etti. Curiosity'nin ilk indiği Gale Krateri. Ekip, Sharp adı verilen dağda aracın yaşam izlerine rastlama olasılığına karşı bir plot rota üzerinde çalışıyorNASA'da Curiosity'den gelen fotoğrafları inceleyen uzman ekip, aracın kazıp araştırması gereken potansiyel noktaları işaretliyor. Mars keşif aracı Curiosity (Merak) artık Kızıl Gezegen’e tamamen kuruldu. Sürekli interaktif şekilde gezegenden fotoğraflar çekip göndermeye başlayan aracın gönderdiği görüntüler Google Earth’e bakıyormuşsunuz hissi yaratıyor.

Panogrofi uzmanı Andrew Bodrov Mars’tan gelen karelerden birinin yüzey şekillerini Mısır’daki Sphinx’e birini ise Moskova Kızıl Meydan’ın yüzeyine benzetti.

Öte yandan Curiosity’nin Salı günü gönderdiği fotoğraflar yani inişinin 9. gününe ait kareler netliği ve detaylığıyla şimdiden bilim insanlarına birçok ipucu verdi. Nasa’nın paylaştığı fotoğraflar Mars’ın rotalarının da belirlenmesine yardımcı oluyor.

OBAMA KUTLADI

Curiosity ekibi ABD Başkanı Obama’dan da tebrik aldı. Obama ekibi arayarak “Gelen bu fotoğraflar kayıtlara geçecek ve inanılmaz fotoğraflar” diye tebrik etti. Ekip ise “Bu hepimizi heyecanlandırdı ve bizi teşvik etti” dedi.

İlk olarak da Mars’taki dağ oluşumlarını görüntüleyen Merak aracının çektiği görüntülerden bazıları California’daki Mojave bölgesine benzetildi. Bilim insanları dağların boyutunu ve şeklini bu bölgeye benzetti.

Şef uzman John Grotzinger, “Bu görüntüler Mars’ın dünyaya benzer bir doğa oluşumuna sahip olduğunun ilk izleri” şeklinde konuştu
Curiosity ilk lazerini ateşledi
NASA’nın bu ay başında başarıyla Mars’ın yüzeyine inmeyi başaran keşif aracı Curiosity, ChemCam lazerini bir tenis topu büyüklüğündeki bir taşa ateşleyerek ilk kimyasal deneyini gerçekleştirdi.

Curiosity, kendisinden 2,5 metre uzaklıktaki taşın yüzeyini lazeriyle eritti ve taşın kimyasal yapısı üzerinde analizlere başladı. NASA yetkilileri, ChemCam kamera ve lazer sisteminin ilk kez ve deneme amaçlı kullanıldığını, demenenin bir ‘atış talimi’ özelliği taşıdığını belirtti.

Nükleer güçle çalışan, bir ton ağırlığındanki en gelişmiş Mars robotu olan Curiosity, iki hafta önce Kızıl Gezegen’in ekvator bölgesindeki derin çukurlardan biri olan Gale Krateri’ne inmişti. Mars’ın jeolojik yapısını keşfetmek için birçok deney yapacak olan Curiosity, bir Mars yılı boyunca (686.98 gün) Kızıl Gezegen’de geçmişten kalan yaşam izi olup olmadığını araştıracak.

10 SANİYEDE 30 ATIŞ

Bu kapsamda, ABD ve Fransızların geliştirdiği ChemCam gezegendeki araştırmalar açısından büyük bir öneme sahip. Lazerin vurduğu ilk taşa, ilk olarak N165, ardından Coronation (taç giyme töreni) adı verildi. Bilimsel açıdan büyük bir önem taşımadığı belirtilen taşın, Mars yüzeyinde bolca bulunan volkanik taş bazalt.

Coronation, ChemCam tarafından 10 saniye lazer ışınına maruz bırakıldı ve bu süre içinde 30 atış yapıldı. Saniyenin beş milyarda biri kadar süren atışlar, çok küçük bir noktaya bir milyon watt’ın üzerinde enerji gönderdi. Lazerin neden olduğu parçalanma ve kıvılcımlar Curiosity’nin donanımları tarafından kaydedildi ve bilim insanlarına taşın hangi elementlerden oluştuğuna dair bilgi gönderdi.

ABD’nin New Mexico eyaletindeki Los Alamos Ulusal Laboratuvarı’nda ChemCam baş soruşturmasıcı olan Roger Wiens, “Coronation’dan birçok sinyal aldık... Ekibimiz sonuçları değerlendirmek için çok yoğun çalışıyor. Sekiz yıl bu donımı inşa ettikten sonra artık geri ödeme vakti” dedi.

ChemCam için ilk büyük sınav, Curiosity’nin iniş yaptığı 6 Ağustos günü, uzay aracının roketlerine maruz kalan taşlık alan olacak. İniş esnasında ortaya çıkan itme gücünün, yüzeyin altındaki materyalleri de ortaya çıkarmış olabileceğine inanılıyor.

CURIOSİTY’YE YAKINDAN BAKIŞ

-En son teknoloji Mars keşif aracının amacı, Kızıl Gezegen’in geçmişte yaşama olanak veren şartlara sahip olup olmadığını ortaya çıkarmak.

-En az iki yıl görev yapması planlanan aracın maliyeti 2,5 milyar dolar.

-Aracın üzerindeki plütonyum-238 jeneratörleri, Curiosity’e 14 yıl yetecek elektrik ve ısı sağlayabilir.

-75 kg bilimsel donanım taşıyan araç, bugüne kadar Mars’ta görev yapan keşif araçlarını bu alanda 10’a katlıyor.

-Curiosity, yüzeydeki kaya ve taşların yüzeylerini incelemesini sağlayacak fırça ve sondaj makinelerine de sahip.

-Curiosity’nin ilk amacı, organik (korbon zengini) materyaller bulmak.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder